Sosyal Duyarlılığın Geliştirilmesi
Çocuklarda Sosyal Duyarlılığın Geliştirilmesi
Sosyal duyarlılık içerisinde yaşadığımız dünya için faydalı olabilmek adına sorumluluk alabilme ve sorumluluklarını yerine getirebilme bilincine ulaşmış olma halidir. Sosyal duyarlılığı gelişmiş bir çocuk; topluma faydalı, sorumluluklarının farkında olan bir yetişkin olabilmenin emin adımlarını atmış olacaktır. Çevresini koruyacak, tüm canlılara sevgi ve saygıyla yaklaşacaktır. Dünyadaki güzellikleri korumak, buranın sadece insanlara ait değil, tüm canlılara ait olduğunu unutmamak gerekmektedir çünkü ancak bu takdirde hayvanların soyu tükenmeyecek, ağaçlar yok edilmeyecek ve insanlar, dünyayı kendi elleriyle yok eden biri haline dönüşmemiş olmayı başarabileceklerdir. Çevreye, hayvanlara ve ağaçlara acımasızca verilen zararlar göz önünde bulundurulduğunda çoğu yetişkinin sosyal duyarlılığının hiç gelişmemiş olduğu görülmektedir.
Bu tür bireyler çevreye verdikleri zararlardan hiçbir şekilde pişmanlık duymamaktadır çünkü onlar kendi çıkarlarını daha üstün tutmakta ağaçların, hayvanların tıpkı bizim gibi canlı olduğu ve yaşamaya hakları olduğu gerçeğini anlamamaktadır. Bu tür kişilerim potansiyel birer antisosyal kişiler olabileceği akıllardan çıkarılmaması gereken bir noktadır. Ancak hayvanları, doğayı seven ve koruyan, hiçbir çıkar amacı benimsemeyen kişiler aynı şekilde insanları da kolayca sevebilecek, onların haklarına da saygıyla yaklaşabileceklerdir. Bilinçsizce ve acımasızca doğaya verilen zararlar sonucunda aynı şekilde insanlar da zarar görmektedir ve bir şeyler değişmediği sürece zarar görmeye de devam edeceklerdir. Bu kadar hassas olan bu konu için kişilerde çocukluktan itibaren sosyal duyarlılık bilinci oluşturulmalıdır. Ebeveynler, sokak hayvanlarına sevgiyle yaklaşıp onlara yemek ve su vererek, çöplerini çevreye atmayarak, doğaya zarar veren ürünleri kullanmayarak, fidanlar dikerek çocuklarının doğayı, hayvanları sevmesini ve onların yaşam haklarına saygı duymasını sağlayabilmektedir.
Ayrıca çocuklarıyla birlikte doğa gezileri yapan, kirlenen çevrelerin temizliğine yardımcı olan, hayvanların ihtiyaçlarını karşılayan aileler bu sayede çocuklarıyla derin anlamlar içeren bir bağ kurmayı başarabilecek ve dünyaya faydalı birer yetişkin bırakabileceklerdir. Bu tür etkinliklerin okulda da uygulanması çocuğun bu davranışları pekiştirmesi açısından daha faydalı olacaktır. Sosyal duyarlılığı gelişmemiş bunca insan varken dünyanın; sosyal duyarlılığı gelişmiş, sorumlu, yardımsever bireylere olan ihtiyacı gün geçtikçe daha da çok artmaktadır. Çocuk, sosyal duyarlılığa sahip olduğu takdirde antisosyal bir bireye dönüşme ihtimali de o denli düşmektedir çünkü çocuk sahip olduğu bu sosyal duyarlılık sayesinde yoğun bir empati duygusuyla dolmakta, vicdani duyguları fazlasıyla gelişmekte ve sadece kendi hayatını değil herkesin, her şeyin hayatını güzelleştirme yolunu benimsemektedir.